LONDRA BOMBALANIRKEN İNSANLARIN SIĞINDIĞI TEK ŞEY…

1940’ta başlayan Blitz (Alman hava saldırıları) Londra’yı geceler boyunca titretiyordu.

Elektrikler kesiliyor, şehirler karanlığa gömülüyor, siren sesleri hayatın ritmini alt üst ediyordu.

Ama buna rağmen bir şey hep açıktı: Pub’lar.

Bombalar düşerken Londra’da barlar neden kapatılmadı biliyor musunuz?

Çünkü şehir karanlığa gömülürken , insanların elinde sadece bir bardaklık umut kalmıştı.

İngiliz hükümeti moral çökerse savaşın kaybedileceğini biliyordu.

Bu yüzden Pub’ları ‘’moral merkezleri’’ ilan etti. Bombalar yağarken bile pek çok insan sığınağa gitmeden önce barda son bir içki içiyordu. Bazı yerlerde bombalama o kadar şiddetliydi ki dışarı çıkmayı bile yasakladılar barları sığınaklara taşıdılar.

O dönem yaygın içilen içkiler hep aynı amaçla vardı; Sıcak tutmak, korkuyu bastırmak, birkaç dakikalığına normal ve mutlu hissetmek.

En çok tercih edilenler

. Sıcak baharatlı karışımlar

. Konyak/ viski bazlı ‘’cesaret kokteylleri’’

. Sıcak şekerli punchlar

Hatta dönemim en popüler sözü

‘’If the bombs don’t get you, the spirit will keep you standing.’’

Blitz dönemi Londra’sında bazı geceler bombalama sonunda çatıları veya duvarları yıkılmış evlerde bile bardaklar tokuşturulmayatdevam ediyordu. Çünkü insanlar o dönemde bir şeyi farketmişti:

‘’Bazen en büyük dayanışma, aynı korkuyu aynı bardaktan paylaşmaktır.’’